0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
71
Okunma
Gece olduğunda, insanın ruhunun kapıları bir bir açılır.
Gündüz boyunca kimsenin görmediği, belki kendinin bile bilmediği şeyler, karanlığın içinde gün yüzüne çıkar.
Her şey sessizdir, ama o sessizliğin içinde fırtınalar kopar.
Kalbinin gizli köşelerine sakladığın korkular, hatalar, yarım kalmış cümleler… Hepsi ortaya dökülür.
Yastığın üzerindeki başın ağırdır artık.
Çünkü kalbindeki yükler, kimse görmese bile seninledir.
Gece, geçmişin hatalarıyla doludur.
Gece, vazgeçtiklerinle doludur.
Gece, sessiz çığlıklarınla, içine attığın kırgınlıklarınla, anlatamadığın acılarınla doludur.
Ve sen, o karanlıkta yapayalnızsındır.
Ne konuşacak biri, ne de tutunacak bir dal vardır etrafında.
Gece her şeyi yüzüne vurur;
En sevdiğin ama artık yanında olmayan kişiyi,
En büyük pişmanlıklarını,
En çok acıtan vedalarını…
Ve o gece, seninle yüzleşir tüm gerçekler.
Seninle hesaplaşır hayat.
Gece başını yastığa koyduğunda,
kalbinin derininde gizlediğin o en sessiz fısıltılar yükselir kulağına:
"Keşke yapmasaydım",
"Keşke gitmeseydi",
"Keşke kalsaydı"…
Ve işte bu yüzden, insan geceleri uyuyamaz bazen.
Çünkü yastık, kalbindeki bütün seslerin yankılandığı yerdir.
Utku Can Güzel’in yazdığı derin anlamlı sözlerden biri.
Geceleri başınızı yastığa koyduğunuzda,
Kalbinizde olan her şey ortaya çıkar.
Utku Can Güzel