FETİH RUHU

Fatihini özleyen gül kokulu diyardan
Nübüvvet pınarından akacak yürekle gel
Adanmış yüce ruhla serden anadan yârdan
Geçerek gemileri yakacak yürekle gel

Nizâm-ı Âlem için fetih yüklü düşlerin
Töreyi mühürleyen Orhun’daki taşların
Yesevî, Dedem Korkut, nice Ulu Başların
Gösterdiği ülküye çıkacak yürekle gel

Vicdan ve merhameti tüm cihana yazdığım
Gönüllere hudutsuz haritalar çizdiğim
Derin bir ferasetle oyunları bozduğum
Hakikat aynasından bakacak yürekle gel

Asım’ın nesli olup eylüllerde dirilen
Şehsuvar erler gibi gül bahçeye serilen
Bin yetmiş bir yılında Alparslan’a verilen
Sancağı üç kıtaya dikecek yürekle gel

Üç Hilâlli gemiler karadan yelken açmış
Gelecek asırlara nice ışıklar saçmış
Zulmetle dolu çağı islamla delip geçmiş
O köhnemiş surları yıkacak yürekle gel

Fatih’in İstanbul’u, Eyyûbî’nin Kudüs’ü
Çocukluk düşleriydi, hayâllerinin süsü
Yine fatihler bekler, dindirecek tüm yası
Zalimleri sigaya çekecek yürekle gel

Kırım, Kerkük, Bosna’nın acısıyla dolacak
Çimkent’te Aybike’nin ahvâlini bilecek
Filistin’de Zehra’nın gözyaşını silecek
Alperenlik tohumu ekecek yürekle gel

Bu topraklar bağrında şehitleri saklarken
Serdengeçti canlara mes’uliyet yüklerken
Yeniden şahlanışın şafağında beklerken
Kalelere tuğları çakacak yürekle gel

Bir mefkûre uğruna feda edip ömrünü
Dik durup düz yaşayıp tutup Hakk’ın emrini
Kalemde ve kılıçta ihmal etme temrini
Her gazadan zaferle çıkacak yürekle gel

Gazi Hüseyin KILBAŞ