Bu hüzün yakışıyor, şiir yazan kaleme,
Yürek yakan âşkın, gözden akan seli vardır...
Ne zaman esir olsam, derdime ve çileme,
Sevda yüklü gönülde, aşkın bedeli vardır...

Hiç kimseler duymasın aşkın intizârını,
Gözlerine bakarak, kazdılar mezarını,
Şimdi yıkıldı her yer sararken etrafını,
Bir sır gibi saklanan, vicdanın eli vardır...

Kader adil olsa da, her kul yine isyanda
Çaresi belli değil, derdin olur hicranda,
Şimdi hüzünle dolu sevdalardan kaçanda
Leyla Mecnun misali, ruhun vebâli vardır...

Daha başından belliydi bu aşkın bedeli,
Uzun zaman geçmedi, her gün feryat edeli,
Gizemli bir hal aldı, aşka sınır çizeli,
Bazen güldüren, bazen inleten hâli vardır...

Aşıklar usanırlar, fazla naz eden yârdan,
Vazgeç böyle sevdâdan uzaklaş bu diyardan...
Naçar kalmak umut etmek değildir ağyardan,
Şimdi koşarken aşka; sevdanın yeli vardır...

Yanaklardan süzülen kanlı yaş olur izden
Şimdi halin perişan; isteğin var mı bizden?
Yeter ki, kurtulmayı murâd et bu dehlizden..
Öteleri görecek, hakk dostu velî vardır..

Gönlüne yük olur, artsa da kalbin elemi,
Fırtına ile batmaz seyir halinde gemi.
İnsanın içinde saklıdır, ruhun gizemi
Sırr-ı muamma gibi etrafta deli vardır...

...andelip...

Dost Kalmlerden Süzülenler

İhtişamınla muamma endamında zarafet
Sahradaki çöllerde gözlerin sanki afet
Ruhundaki derinlik muhabbete izafet
Coşkun bir tuğyan gibi aşkının seli vardır................Eshat

Ne yokuşlar çıkmıştır görmek için hep düzü
Dertten derde yol alır bakma gülse de yüzü
Her kelâmı gamdandır neşe dolsa da sözü
Herkes bir olur sanma, içi hareli vardır.................Hatice Kılınç