7
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
265
Okunma

Mavileri siyaha boyuyorlardı, saçlarımı dağıtırken rüzgar
Bilmediği türküleri söylemeye kalkıyordu,ayrılık
Sokak lambalarından tek tük ışıklar sızarken
Uzaklara kan-revan mektuplar yazıyorlardı
Çaresizliğimin on üçüncü basamağında
Ellerimi bağlamışlardı
Asırlar ötesinden mi seslenir
Yine gönlüme hüznü düşüren türkün
’Leylam’ diye diye
Savrulup gitsem hatıralarla
Sonra aklıma gözlerin düşse
Yok, yok olmuyor ki sensiz
Alamıyorum akşamların tadını
Çıkmıyor mutluluk sabahlara benimle
Hep yolun sonunda
Sığınırım hayallerimin iklimine, sanıyordum
Oysa
Ne ulaşabildim hayal dünyamdaki sihre
Ne de çıka bildim bir düzlüğe
Bir yokuşa tırmandım; sevdan bana rastladığından beri
Gün yüzü, gecenin esiri oldu
Gece, süyem süyem siyahını
Kalbime çizdi
Sen gelmesen de; tanıyamadığım tanıdığımı sandığım
Yüzlere esir, esir ettim istemesem de
Gözlerimi, duygularımı, mekanımı
Oysa kıyamazdın sen ; ne uykumu bölmeye
Ne bırakıp beni
Yılanlar şehrinin korkulu yalnızlığında gitmeye
Gitmezdin ! gitsen de... adın kaldı
Duvarlarımın her bir yerinde
Uykularımı tanımamışım sen gideli
Bazan kabus olan gecelerde
Hayaller dolaştı, yanı başımda
Korksam da ; sen diye teselli buldum
Kalkıp sessizliği gezdim odalarda
Korkuttu sessizlik... sığındım dualarıma
Kaç zaman geçirdim, asırlar gibiydi
Zaman yarama merhem olmadı sensiz
Sevda iklimi sonbahar diyor
Güz yaprakları saçılıyor
Saçaklarımdan
Ömrümün kışına kar yağıyor bak
Sen gidince kapım vurdu; kar, boran !
Bahar yarım kaldı avuçlarımda
Kavurdu yaz mevsimi dudaklarımda
Gözlerime vurdu sonbahar sessizce
Karlar yağdı saçlarıma dondurdu
Talan etti ömrümü sensizlikte
Bir bilemediğim kıran !
Günay Koçak
22/06/2025
5.0
100% (14)