0
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
186
Okunma

her şey gidişimdi benim
kadim zamanlardan beri
aynı yerden aynı göğe uzanan
dağlar bile
paslı kilitler
eski kapılar
her gün çıplak ayakla yıkadığım
yosun tutmuş taşlıklar
kuş vurmaya giden
küçük ayaklı çocukların
biricik sapanları
sessiz akan sular
mevsimsiz dökülen yapraklar
ıslık çalarak
sokak sokak gezen serseri rüzgârlar
hepsi gidişimdi benim
tam saatinde geçen otobüsler
el arabalarıyla gezdirilen
küçük kardeşler
babaların eve gelişi
annelerin süslenişi
hayallere dalıp gitmesi
yeni yetmelerin
gidişimdi onlar benim
hiç kimse öğretmemişken
nasıl da sevdalanıvermiştik
bir ateş ki
külsüz korsuz alevsiz
çöl sıcağı kadar yakıcı
uzağından geçmiştik
sararmış ekinlerin
o gidişimdi benim
başka bir âlemden sanırdım
dilencileri ve melankolikleri
korkardım göz göze gelmekten
ikindi yüzlü bir ezgi yükselirdi
bırakırdım hemen
kumbaramı dilenciye
günlüğümü melankoliğe
o benim gidişimdi
sıra hiç gelmedi
öteki dünyaları düşlemeye
ne çok isterdim
penceremin önü çiçekle dolu olsun
dedim ya sıra gelmezdi
yaşamak bildiğimizden ötesine
ağlayarak uyuduğum geceler
saçlarımı kısacık keserdi bir el rüyamda
o benim ilk gidişimdi annemden
hulyaperest
(onaltıhaziran2025)