2
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
116
Okunma

eski izleri yokluyorum
usulca kabaran bir su gibi dolaşıyor içimde anılar
nerede dursa kırılacakmış gibi
nereye aksa beni de beraberinde götürecekmiş gibi
bir perdenin kıpırtısında duyuyorum
solmuş bir akşamın nefesini
yıllardır açılmayan bir çekmecenin karanlığında
zamanın unuttuğu küçük bir çığlık gizli sanki
sokak lambaları birer birer yanarken
çocukluğumun gölgesi geçiyor kaldırımlardan
yağmurda ıslanmışım
uçurumun kıyısında kalmış
gazoz kapaklarım
her kapıdan biraz eksilerek dönüyorum
her aynada başka bir suret buluyorum
içimde yorgun bir saat var
tak tik’leri çoktan tükenmiş
ve ben hâlâ
bir pencere aralığında
eski günlerin sesini duymak için
buğulu bir sabaha uyanmayı bekliyorum
biliyorum
her şeyin zamanı geçiyor
ama bazı acılar
geçmek yerine
insanın içinde sessizce deri değiştiriyor..
hülyaperest
(yirmidokuzkasım2025)