1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
174
Okunma
Ne iklimler geçti ne karanlıklar uyandı
Sade mevsimde gül yaprağı
Uzun bir ağaç gölgesine bakmakta
Kara koyun ile kukumav kuşu
Sancakta nuru yanar aydınlığın
Kumlara doğru kuş tüyü...
Ihlamurlar damlar dağların ardına
Bal köpüğüsün sen çelik
Çiğnenmezsin gurur tasında
Bana al fistanlı kehribar misktir
Motorun sepetinde aşk yumağı...
Çaya doğru giderler
Güneşi içerek gelenler
Serabın bile ne hoş serinlik
Cebimde tuzlu matara
Aklımda Kubbetüs Sahra
Hey hat şimdi çok uzaklarda
Rüzgarların üstünde mazi...
Uzaktan kırılır kader kasketi dert
Ellerimde göğsümde her yerimde
Bir kandır ve candır insanlık
Yorgun uyumak kolay geliyor
Can pazarında susanlara karşı
Kırık tahta sandalyede kuş tüneği
Kiraz sapları yeşil örtüde
Çay içmiş, gazetede kahve
Özgür cümleler ile dualar gidiyor
Bana bakınca seni görüyorum
Aynada ak sakallarım var artık
Mektupçu Hasan geliyor
İnsanlığa, kuş uçumu aydınlığa
Biliyorum zor ve kolay olmayacak
Kalem yazarken belki bitecek
İnsanlık bir gün
Filistin için yeniden dirilecek.
5.0
100% (3)