1
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
268
Okunma

“Gidişinle başlar sandım her şeyin sonunu…
Meğer bazı gidişler, kalbin içinden geçerek
yeniden var edermiş insanı.”
Ben o gün,
arkandan kapanan kapının sesini değil,
içimde açılan bir boşluğu duydum.
Sanki kelimelerim bile seni uğurladı da,
geriye sadece susmayı unutan gözlerim kaldı.
Zaman,
içime oturan bir taş gibi ağırlaştı,
sonra anladım ki bazı yokluklar,
insanı en çok kendine yaklaştırıyor.
Sen gittin ben kaldım.
Nedendir bilinmez, eskisi gibi kalamadım.
Toprağın bile sustuğu bir anda,
bir krizantem büyüttüm kalbimde.
Çünkü bazı kadınlar,
dalından koparılınca değil,
gölgede yeşerince daha derin olur.
Gidişinle başlar sandım tükenmek.
Oysa her sabah yeniden doğdu içimde bir yer Susarak güçlenen bir kadın,
yarasıyla şiir yazan bir yürek oldu.
Ben seni affetmedim belki, unuttum da diyemem. Sadece sevmenin yerini kendine sarılmak aldı biraz.
Ve biliyor musun?
Bu da güzelmiş aslında.
Bir çekmecede unuttuğun şiirim
artık başkalarının içini ısıtıyor.
Kalemim senden vazgeçti,
ben kendimden geçmedim bir daha.
Şimdi ,
Rüzgârla gelen sen değilsin,
Yelken açan bendeyim.
Gidişinle başlar sandım karanlıkları;
meğer sabah,
gidenin ardından yürümekle başlarmış…
“Bazı gidişler, yüreğe oturmaz.
Yol olur…
Ve insan en çok kendine yürür.”
Peri Feride Özbilge
12.06.2025