Saygıdeğer ustam,
Merhaba Efkan Bey..

Şiiriniz “SORGULA” sadece kelimelerden değil, vicdani bir alarmdan örülmüş adeta.
Dize dize, çağımızın suskun günahlarını, duyarsızlığın kılcallarında birikmiş kiri silkelercesine yüzümüze çarpıyor. Bu, bir şiir değil sadece; bu, bir çağrı, bir çığlık, bir hesaplaşma!

Her bir bölüm, adaletsizliğin farklı bir yüzünü tokat gibi ortaya koyarken; insanlığın rehavette uyuyan vicdanına, güçlü bir “uyan” emri veriyor.
Şiiriniz, hem sosyal hem politik bir ağıt gibi:
Poşet poşet ekmek israf edenlerle, Afrika’da açlıktan ölen çocukları aynı sahnede buluşturmak ne ince, ne vurucu bir maharet!

"Geğire geğire tıkınan sabahlar" ile
"kurşunla susan çocuklar" arasındaki tezat,
insanlığın geldiği noktayı sadece anlatmıyor, mahkemeye veriyor.

Yalnızca eleştiri değil şiiriniz; aynı zamanda ahlaki bir sorumluluk yüklüyor okura.
Çünkü bu dizelerde sadece “başkaları” değil, biz de yargılanıyoruz.
Kaleminizin keskinliği, bir bıçak gibi dilimizi değil, kalbimizi kesiyor.

Ve final...
"Kan testi yaptır da, ırkın nedir sorgula!"
İşte orada şiir; bireyin kimliğinden, toplumun yüzleşmesine dönüşüyor.
Tarihi, bugünü, coğrafyayı ve ahlakı aynı aynaya koyan cesur bir bakış...

Söyleyecek çok söz var ama sözün özü:
Yürekten kutluyorum ustam.
Kaleminiz, vicdanı olan her okuyucunun iç sesine dönüşsün.
Gür sesiniz, suskun çağlara hatırlatıcı, gelecek nesillere de öğretici olsun.

Saygıyla, takdirle, dua ile...
Peri