Suskun Gözlerini Uğurladımbakınca gözlerime sen suskun konuşurdun bir destan yazar gibi upuzun konuşurdun bu gün gel bir daha gelme... bu gece hayalinle olacak bütün kavgalarım adına yudumlarken kadehleri alkol kokusuna dalacak düşlerim neyse... hiç umurumda değil Ay ışığında geç olması vaktin haydi bir kibrit çak çak ve uzaktan seyret bil ki yanmayacağım... esmer teninde ki sarı saçların savrulurken ta...şahikalarda asla sarılmayacağım. hani yol uzun diyordu sustukça siyah gözlerin yüreklerimize yüklenen sevdayı katar katar taşırken İpek yolunda, hiç sorma yanıldık. sen yarım ben yarım. tamam/lamayacağım... bak cüzdanımda çıldırır öptüğüm yaşayan resmin çarpmasın adına ettiğim yemin ’İyi bak kendine gülüm’, gittiğin kadar kalırsında Demeyeceğim... beni merak etme senin için gözyaşı pınarımı da kuruttum şimdi tan vaktinin eşiğindeyim birazdan yıldızlar terk edecek beni bulutlu havada sessiz suskun gözlerin gibi hiç bir şey olmamış olmamışçasına hüzzam makamlı ıslık sesleri eşliğinde uzaklaşıp gideceksin mavilerde. senden son isteğim ki göz rengini gözlerimden alan, güneş yüzlü nur topu bir çocuğun olsun... |
tan vaktinin eşiğindeyim
birazdan yıldızlar terk edecek beni
bulutlu havada sessiz suskun gözlerin gibi
hiç bir şey olmamış olmamışçasına
hüzzam makamlı ıslık sesleri eşliğinde
uzaklaşıp gideceksin mavilerde.
senden son isteğim ki
göz rengini gözlerimden alan,
güneş yüzlü nur topu
bir çocuğun olsun...
cok güzel misralar kaleminize saglik daim olsun dileklerimle saygilar...