7
Yorum
33
Beğeni
4,9
Puan
237
Okunma

O gece bebek ağlamadı,
Sessizlik, odanın duvarlarına işlemeye başladı
Bir nehir gibi usulca
ama her damlasında binlerce sır saklıydı.
Bebek ağlamadı
Cünkü dünya sustu
Kuşlar bile kanatlarını katlayıp
geceye teslim oldu.
Evren, nefesini tuttu, zamanı unuttu
Ve küçük beden
sessizliğin kucağında doğdu.
O sessizlik, yeryüzünün en eski dualarından biriydi
Sözcüklerin ötesinde
kelimelerin henüz var olmadığı yerde
Ruhun ilk nefesinde yankılanan kadim bir melodi…
Bebek ağlamadı
çünkü bazen en derin acı
Bir damla gözyaşına dönüşmeyi reddeder
Ve en saf sevgi
ses çıkarmadan, görünmeden akar.
O gece, karanlık bile saygıyla eğildi
Çünkü orada, ışığın en ince hali vardı.
Suskunlukta doğan umut
görünmez bir el gibi sarıyordu her şeyi.
Bebek ağlamadı
ama yeryüzü ağladı onun için
Gözyaşları rüzgârda savruldu, toprağa karıştı
Ve sonsuzluk, o sessizliğin içinde doğdu
Sözsüz, ama ezelden var olan bir sevgiyle.
Ferdaca
Not:
Bu şiir, sessizliğin içinde saklı kalan en derin duyguları ve insan ruhunun en saf halini anlatır. Bebek ağlamadı; çünkü bazen acı, kelimelere dökülemez, en saf sevgi ise sessizliğin içinde var olur. O gece, dünya bile nefesini tuttu, zamansız ve sözcüksüz bir sevgiyle sarmalanan yeni bir başlangıcın sessiz tanığıydı. Bu şiir, sessizlikte doğan umutları ve görünmeyen ama varlığı hissedilen sevgi bağlarını yüceltir.
5.0
94% (15)
4.0
6% (1)