2
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
151
Okunma

Her gün aynı masadaydık.
Kimi ismini baş harfiyle mühürlemişti, kimi suretini sonsuz loşluğa bırakmıştı. Biz, etten kemikten ibaret olanlar; adımızla, resmimizle ve biraz da gözaltı morluğumuzla oradaydık.
O ise…
Gecede saklanan bir kelebek gibiydi. Uçmazdı, görünmezdi, ama hep yandığımız lambanın gölgesinde parlıyordu.
Kelimeleri camdan dökülmüş gibiydi. Zarif, ince, kırıldığında ses çıkarmayan türden.
Ama birileri çok ses yapıyordu.
Adına belki “şair muhafız” denebilir.
O, onun şiirlerini korurdu.
Bazen bir yorum yazardı
on iki paragraf.
Bazen bir methiye döşerdi
içinde üç metafor, beş gönderme, bir de
“ne kadar gizemlisin sen” dizesi.
Bizse “gizem” kelimesini Google’da arıyorduk, çünkü o kadar görünür olmuştuk ki, sanırım sıradanlıktan şikâyetçiydik.
Bir gün şöyle yazmıştı muhafizsair
“Gerçek isminle yazıyorsan egonla yazıyorsun.”
Biz de şöyle düşündük:
“Yani soyadım olduğu için suçluyum. Affedin, anonim olamadım.”
Övdüğü kişi hiç cevap yazmazdı.
Sadece bir “like.”
Ama onun “like”ı, bizim yazdığımız dört kıtalık övgüden değerliydi.
Çünkü görünmezlik daha çok şey vaat ederdi bilinmezlikte herkes azizdi.
Bir gün çay bardakları gölgelerimizi uzatırken
biri fısıldadı:
“Yorumlar bazen şiirin önsözüdür.”
Ben de dedim ki:
“Ve bazen şiirin dipnotu…
ama biz dipte kalmaya alışkınız.”
Sonra gece çöktü.
O yine yazdı:
“Sen dilsizliğin en zarif hâlisin.”
Biz ise bağırmadan konuşmayı öğrenmeye çalışıyorduk.
*
Atölyede herkes kendini anlatır,
Ama kimse şiirin değil, kendinin kahramanıdır aslında.
Her mısra bir aynadır;
Baktığın yerde değil, görmek istediğin yerde.
Birisi “Bu dize benim ruhumu delip geçti!” der
Ama aslında ruhu
onun aynasında kendini bulmak ister.
Şiir değil, yansıma kıymetlidir.
Ve herkes kendi gölgesini kovalar.
Kimse, o gölgenin şiirden daha gerçek olduğunu bilmez.
Bir şair var
İsmi yok, ama kendini her satırda ilan eder.
“Bu şiir benim, ben bu şiirim!” diye bağırır
Ama şiir susar, o sadece kendi yankısını duyar.
Bir diğeri vardır,
Şiirin içinde gizlenmeye çalışan
Ama herkes onun maskesini çok iyi tanır.
Ve biz, sadece izleriz
Loş ışık altında, kahkahalar ve fısıltılar arasında.
Çünkü şiir, bazen en çok “ben”i gizlemek için yazılır,
Ama en çok da “ben”i görmek isteyenlere gösterilir
Ferdaca
.
Dipnot:
Güzelliğin görünmez olduğu yerde,
şeffaflığı utanç sayanlar çoğalır.
Ama unutmayın: Şairi koruyanlar da bazen şiiri öldürür.
—veya—
O, geceye yazdı.
Biz gün ışığında yanıt verdik.
Ve şiir, mum ışığında gölge oyunu olmaktan ileri geçemedi.
Sevgiyle🍀
5.0
100% (6)