6
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
398
Okunma
𝙕𝙞𝙡𝙖𝙣’𝙖
---
I.
bir gece ansızın
açıldı pencereler
şehre doldu
ezberlenmemiş bir sesin tereddüdü
dil…
parmak uçlarında kanayan
bir harita artık
ve Zîlan
bir ismin değil
bir aşkın kendisiydi
---
II.
bir sabah
çay demiyle karıştı gelişin
anımsadım:
sen en çok
bir dilin kıyısından konuşurdun
ve her hecen
bir mendil gibi düşerdi dizelere
kimi unutuşta yitip gitti
kimi bir sarkıydı
çocuk kalbimize kazınan
bak,
şimdi bir çığlık büyüyor
harflerin gövdesinde
ülkem yok artık
yalnızca bir sitemim var
sana benzeyen
---
III.
bir tütün tabakasından
çıkan küçük bir not
şunu yazıyordu:
“Unutulan her kelime
başka bir yerimden üşüttür beni”
üstümü örtmez misin ?
ve o gün
pencereler bir daha açıldı
aşk devrildi
bir çocuk düşürdü ilk harfini yere
toplandı herkes
harfi değil
çocuğu tutukladılar
olabilir
çocuklarda suçlu
doğar bazen
---
IV.
Zîlan,
sen bir köyün ismi değilsin artık
bir kitabın köşesine işlenmiş
lisan gibisin
Aşkın kurban merdivenlerini
İltifatlarla
sararak
tırmanırsın
geceyi
sevda üstüne çekerken
---
V.
ve pencereler şimdi
eski bir cam gibi çatlak
içinden bakınca
geçmiş değil
gizli bir gelecek görünür
orada
hâlâ bir şair
harfleriyle mayın söker
bir çocuk
ninnisiz büyür
bir yaşlı
her gün aynı cümleyi
taşlara fısıldar:
“Zîlan
bir adı yazmakla başlar bir aşk”
---
VI.
aniden pencereler
açılırsa bir sabah
ve bir sözcük
dışarı kaçarsa oradan
bil ki o sözcük
bir bildiridir artık
bir yoklamadır zamana:
“Kim kaldı içimizden?”
“Kim yazdı alnımıza bu yasayı?”
ve biri cevap verecek elbet
bir gün:
"Benim adım Zilan
Aşk’ın gölgesinden geldim."
5.0
100% (3)