0
Yorum
5
Beğeni
2,0
Puan
162
Okunma
Sisli bir sabahın ilk nefesi gibi güne,
Belirsiz bir çağrı yankılanıyor içimde.
Ne olduğunu anlamadan dudaklarımdan,
Bir "evet" firar eder bilinmez bir biçimde.
O "evet" ki, belki bir uçuruma açılıyor,
Belki de dikenli bir yola adım attırıyor.
Kalbimde bir ürperti, bir muğlak korku, düşüyor,
Hayatın acımasız yüzü yaklaşıyor?
Gözlerim karanlığa alışmaya çalışırken,
Sırtımda hissediyorum soğuk rüzgarı üşürken.
Vaat edilen neydi, unuttum çoktan işten güçten,
Şimdi sadece belirsizliğin ağır yükü var.
Neye "evet" dedim ki, kayıp hikayem var,
Belki de yalnızlığımın derin sessizliği var.
Her köşe başında bir tuzak mı gizli ne var
Her gülüşümün ardında bir acı bekliyor beni?
Bilmeksizin verilen bir sözün ağırlığı,
Omuzlarımda taşınan görünmezliği.
Hayatın insafsız oyunlarına bir daveti,
Yoksa umutsuzluğmun karanlık dehlizi mi?
Yine de, o "evet" bir kez çıktı ağzımdan,
Geri dönüşü olmayan bir nehir gibi akar durmadan.
Belki de bu bilinmezlikte saklıdır sır olan,
Acının ötesinde bir anlam beni bekliyor.
Bu "evet" belki de bir dirençtir sessizce,
Hayatın tüm hoyratlığına karşı bir duruş hiçe.
Ne olursa olsun, yürümek zorundayım şimdi nereye
Bilmeksizin söylenen o "evet"in yokuşunda.
Niye evet neye evet bilmiyorum.
2.0
100% (1)