TUHAF GAZELAyaklarının altına mahkum Hergün canımdan hikayeler. Ellerim yüzüm, yüzüm ellerim Söndür şu ateşi de, dökülsün pervanelerim. Şu içimde bağıran avaza dek bağırsın Bu heyuladan çeksin beni kurtarsın. Bak bu kelimene gamları boğabilirim Bedava sevmeye, es’ara dalabilirim. Bu eşkiya hayatından yoksul başım vurulsun Aç bi aç akbabalara etten sofra kurulsun. Basit keşmekeşler, yorgun atlar eşekler Birbirine karışmış, altın, demir döşekler. Açık yara yerlere merhem midir tezekler Bundan mıdır, küstahça konup kalkmada sinekler. Sözlüğümden bilinip atılıyor kelimeler Bir garip yaşam geleneği, bölünüyor haneler. Bazen mısra zihnime melek midir benim Çatısında sabahın, uykusunda gözlerim. Canavarlar yığıldı, tamtamlar asıldı yerlerine Us ayıldı da, öyle bakıldı eserlerine. Ezgi Gürçay 2006 |