7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1633
Okunma
yitirilmiş bir ölünün ardından ağlanır mı
üç gece yas tutulur mu
gerçeküstü bir kızın
kitaplarına, makyaj malzemelerine ve ikinci kattaki ranzasına
hayata gelişi yasadışı yeni yetmenin
sabaha karşı çarpık ayaklarıyla süpürdüğü
cüretkar bakışlarla bakan bir oğlandır sokak kırıntısı, aynı tonda
bu müzik sesinin kendine yakıştırıldığını düşünür
vebalı bir şarkının cüzzam makamında
her harekete kötü bir izlenim
aynanın karşısında masumu oynadığının farkındayken
yavşak gülümsemeli adamların yatağında kendi değil
şimdi bu beden benim olmadı diyecek
ama yağma yok
aynı sokağın açıdan düzlemlerinde
platonik bir aşkı teğet geçtik biz, imitasyon bakışlarda
(yaban eller türküsünü söyleyen annenin diliyim ben)
(daha çeyrek asır söylenir bu ağıt)
ölüm kendini hiç bu kadar güzel gördü mü acaba
on sekiz numaralı odada, cansız tını
ve bir not bırakıp gitti mi ardında
hayatın bütün notalarına dokunup, müziksiz
söz uçar
enstrümantal kalır NEVA..!
Sükut
25.10.2008
5.0
100% (1)