Merhaba gerçekler selâmlar size
Fecrimi yıktığın günlerden geldim
Unuttum zannetme hâlâ kepaze
Meçhule tıktığın günlerden geldim

Tülbentleri tutup tutup atmıştı
Seni dilden dile kimler tatmıştı
Hayaller tükenip gün gün batmıştı
Görüpte bıktığın günlerden geldim

Bayramda gelirdi şehitin kanı
Devletin milletin unutmaz canı
Artık bu kini yut kendini tanı
Hüzünler ektiğin günlerden geldim

Milletine kurşun sıkan paşalar
Faili meçhuller ve kargaşalar
Yetmişli yıllardan gelen maşalar
Kurşunlar sıktığın günlerden geldim

Menderes’e baktım seçilmiş biri
Lâkin idam ile geçilmiş biri
Yeter artık yeter göçülmüş biri
Şeritler çektiğın günlerden geldim

Ezanı dilinde susturan belli
Suçsuz iradeyi astıran belli
Gözyaşı döküp kan kusturan belli
Aklımdan çıktığın günlerden geldim

Bekleme düşmemi binbir yalana
Düşenler sarılmış halde yılana
Dosdoğru yerdeyim adam olana
Karşına diktiğin günlerden geldim

Âhiri’yim türde yolum azimdir
Yazdıklarım masal değil izimdir
Dik duran benimdir diyen bizimdir
Işıklar yaktığın günlerden geldim


Âhiri

Bilgi makam değil de mekan olunca ne güzel tanımlamış ilk demokrasi şehidi Menderes’imizi

"Bir yiğidimiz vardı; nâm-ı diğer Menderes,
Bayramdan saydı ma’lûm günü, seküler teres!"
_____________________________ Nafiz BASAN

"Nerdesin êy Menderes, ma’bedsiz mi başkentin?
Kocatepe’de başlar, örülmeye kementin!."
_____________________________ Nafiz BASAN


Teşekkürler Üstâd teşekkürler...