3
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
221
Okunma
Bizim olduğumuz yerde, her şeyin suçlusu biziz.
Başkasını tamamlar, kendimizi eksiltiriz,
Biz faniliğin alnında yazılı kadim kelâmız.
Bir kuyunun en dibinde yankılanan sesiz,
Kanlı bir gömleğe sinmiş zamanın fısıltısı,
Biz Yusuf’un rüyasında kaybolan yıldızlarız..
Bir mezar taşına kazınmış eksik harf
Kıyametin dudaklarında mühmel bir heceyiz.
Ey kudretin kayıp alfabesi,
Biz, yokluğun eşiğinde yankılanan sesiz.
Zamanın sırtında çatlayan eski bir haç,
Çivilerle mühürlenmiş, unutulmuş bir ad,
Biz İsa’nın avuçlarında kanayan o sükûtuz.
Zamanın sırrına eremediği bir yankı
Göklere yükselen fakat toprağa çakılı
Biz Âdem’in cennetten düşerken unuttuğu kelimeyiz..
Suyun hafızasına kazınmış bir fısıltı,
Yüzünü arayan, suretini yitirmiş,
Balığın karnında büyüyen Yunus feryadıyız.
Hani hançerin gölgesinde eğilen boyun,
Göğe uzanıp da kesilmeyen bir nefes vardı,
İşte, İsmail’in kurbandaki o hüznüyüz.
Bizim olduğumuz yerde, her şeyin suçlusu biziz,
Başkasını tamamlar, kendimizi eksiltiriz.
Biz Tanrı’nın sehl-i mümteni eseriyiz.