4
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
213
Okunma
Kaybolan yok,
sadece silinmiş izler geri çekildi.
Bir perde gerildi aramıza —
ne kalın,
ne ince;
gözle delinmez,
sesle aşılmaz.
Bedenler toprağa eğilmiş,
ruhları ise
bir uçurumun kenarında,
rüzgâr gibi —
görünmeden dokunur.
Bazen,
uyku ile uyanıklık arasında,
siluet süzülür;
gölgesi ışığa düşmez,
ağzı hiç kıpırdamaz,
ama sesi
boşluğa saplanır,
kalbinin derinliğine.
Ne kadar kazırsan geceleri,
bazen gelmez.
Bazen ellerini çekip gider.
Susar.
Perdenin öteki ucunda
gözlerini sana eğmeden.
Ama bilirsin,
düşerken omzuna bir ağırlık iner.
Soramazsın,
bakmazsın arkana.
Tanırsın —
bir zamanlar tuttuğun
ve hiç bırakmadığın eli.
Hiç kimse yok olmaz.
Ne sen,
ne onlar.
Zaman dediğin
incecik bir çizik yalnızca.
Aynı sessizlikte,
bir gün
perde dalgalanır.
Hiç gitmemiş gibi
bir bakış
gözlerini deler.
Ve eğer karanlıkta ilerleyen
kötü ruhlar varsa,
gözlerindeki yansıma
onları bulur.
O bakışta kaybolurlar,
çünkü ışık,
derin bir sükûnetle,
içlerindeki boşluğu,
gözlerinden alıp götürür.
Hatice GÜZEN
5.0
100% (8)