2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
72
Okunma
Güneş gibi parlıyordun,
Neden erken söndün gönül.
Binbir çiçek turluyordun,
Dört kolluya bindin gönül.
Kartal oldun uçtun yüksek,
Süründün çürüttün dirsek,
Demedin hiç dere tümsek,
Düz ovaya indin gönül.
Çiçek koymadın elledin,
Bülbülden nağme dilledin,
Fırtınayı eş belledin,
Ne de çabuk dindin gönül.
Mecnun ettin çöl gezdirdin,
Tatlı canımdan bezdirdin,
Gururu nefse ezdirdin,
Bir gölgede sindin gönül.
Gâh tutuldun bir faniye,
Hayal ettin bir saniye,
Bazen dönüştün caniye,
Deli akan kandın gönül.
Bazen kondun çöre çöpe,
Yok yere un serdin ipe,
Kim bakar dedin bu tipe,
Hep yanılan sendin gönül.
Çok çiğnedin çamur çaylak,
Dolaştın hep aylak aylak,
Ne kazandın ettin lak lak,
Ettin buldun kendin gönül.
Eksik ettin hasbihali,
Uçtun gittin kuş misali,
Arzu ederken visali,
Daldan dala kondun gönül.
Gelmedi aklın başına,
Yaslandın mihenk taşına,
Bırak işi akışına,
Kendini ne sandın gönül.
Aynaya baktın imrendin,
Velhasılı çok direndin,
Ama sonunda öğrendin,
Pişe pişe yandın gönül.
Necdet Akcakaya(Velhasıl)
06.03.2025
5.0
100% (3)