0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
84
Okunma
Gökyüzü hep yıldızlı, ama görüntüsü hep sessiz,
Ve merak ediyorum, her şey neden bu kadar eşsiz?
Ben mi yanılıyorum, yoksa yanlış mı anlıyorum?
Ölüm bir gerçekken, neden sahte olanı yaşıyorum?
Her şey bir bilmeceyken, sahiplen hiçliğin vebasını,
Çünkü gerçekten sorarsan yok hiçbir şeyin cevabı...
Kaybettiğin tüm umutlar, yitirdiğin tüm anılar,
Delice harcadığın o paralar, yaşatmayacak yarını...
Hissettiğin şeyler mi gerçek olandır, gerçekler mi hissedilir yoksa?
Gerçek olan nedir? Söyle, hangi cevabı vermek içinden geliyorsa.
Ama şunu unutma, aciz insan, hayatı bir gün yaşaman gerekiyorsa,
Onun uzattığı her şeye tutunan, ama mutlu olamayan bir adamsan,
Her şey elinde olsa bile, hiçbir şey yokmuş gibi hissedeceksin,
Çünkü ileride, her şeyin hiçbir şey olduğunu fark edeceksin...
.
.
.
.
.
Biz yarım kalmış ruhlarız, biz Buda’yız;
Bulduğu ağacın altında uyuyan, ölen ve yeniden uyanan!
Biz tarihin ortanca çocuklarıyız,
Yalan masallarla büyüyen ve onlara yürekten inanan!
Nihilist minik kelebekler gibi tek bir gün ömrü olan,
Narin bedenleri kaybolan, yüzündeki tebessümü koruyan...
Sesimiz yükseliyor her milletten, her kıtadan ve her ırktan!
Bıktık çünkü, dört bin yıldır söyleyedurduğunuz yalanlardan!
Baktık ve gördük, yaşam ağaçlarımızı kendi elimizle büyüteceğiz,
Tüm din adamlarınızı kazıkta yakacak, recm edip çarmıha gereceğiz!
Bu gün öfkemizi tadacak, o taptığınız tüm diktatör ve devletleriniz!
Tarihin sonsuz tini doluyor içimiz, biliyoruz Pompei ve Auschwitz,
Öfkeli yumruklar oluyor ellerimiz, o karma denen şey tam bir şerefsiz!
Selam olsun yaşam ve ölüme! İki baş öğretmenimiz,
Sakladık hepsini bu güne, kalmadı başka hayalimiz...
Ve gerçekten eminiz, anlatılacak bizim hikayemiz,
Ama isterseniz, hepsini kendimiz anlatabiliriz!
Biz kabusları uyanıkken görüyoruz, yaşarken yeniden ölüyoruz,
Aydınlanma dediğinizi duyuyoruz, onu gerçekten sıkıcı buluyoruz.
Çünkü kitaplarınızdaki bilgilerin yalan olduğunu biliyoruz,
Kahramanlarınızın hepsini kendi ellerinizle yaratıyorsunuz,
Sonra onlar reenkarne olunca, pardon, siz ona da inanmıyorsunuz!
Yılmayan yılanlıklarınızın sesi, bir ton Yin-Yang dövmesi,
Lanet olsun mistisizminize, minimalist manyakların ülkesi!
Kimsenin umrunda değil orman kanunları ve katmanlı etnisite,
Yürüyerek dönmeyi dene Katmandu’dan yaşadığın korkunç deliğe,
Diyecek hiçbir şey kalmadı, yok hiçbir şeyin anlamı, bak şu deliliğe!
Kimsenin ihtiyacı yok, kimin neyi seveceğine ve senin ucuz dinine,
Lanet olsun ölümlü görüşüne, biz zaten sadece ölüme güveniyoruz!
MUTLU OLMAK İÇİN YOK ETMEK İSTİYORUZ!
MUTLU OLMAK İÇİN YOK ETMEK İSTİYORUZ!
MUTLU OLMAK İÇİN YOK ETMEK İSTİYORUZ!
. . .
5.0
100% (4)