Yürüdüm Hüznün Mor Dalgalarına
Önümdeki rüzgârlı tepeden bakıp afaka
uzayan yolların ve kısalan yılların daralan kıvrımlarını izledim gençtim ancak, gecikmiştim de birçok şeye biliyordum her gün kıyametler kopuyordu içimde insanların önünden geçtiği o taş handa çarmıha gerili dururken ruhum dilimin ucuna birçok şey geldi sustum ve yürüdüm gülümseyerek hüznün mor dalgalarına… İnce bir sızı dolandı sonra damarlarımda söylediğim şarkılar beynimin büyük boşluğunda bütün renkler silindi silindi hatıralarımda Zühre gözleri kayarken sonsuza dilimin ucuna birçok şey geldi sustum ve yürüdüm gülümseyerek hüznün mor dalgalarına… Yüzümü vurduğum duvarlar arkamda yüzüme yediğim tokat saklı kaldı aklımın bir kenarında usul usul, usluca kararan karlar altında ki soğuk kentin alnına sımsıcak bir buse koyup sonra yollara düşerken bir başıma dilimin ucuna birçok şey geldi sustum ve yürüdüm yürüdüm ve sustum gülümseyerek hüznün mor dalgalarına… Ahmet Selim GÜL |
Güzel bir şiir okudum.Kutlarım.Selamlar......