1
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
337
Okunma

vahşi atların kanlı uğultusu içimin şahlanışı
güneşlerin sürurunda ölür dağların boşluğa kayan irisleri
mezar çiçeklerinin kutsi kokusuna uyanır kızıl şafaklar
yaşamın son kalesine tırmanırken siyah siyah zakkumlar
gözlerimin tekerlekleri kupkuru
artık yağmurlar uğramaz oldu
cehennem duraklarına
içi boşaltılmış deşilmiş ağır yaralı ruhumla
mahşer kapılarında nöbet tutuşumun
üstünden tam sekiz yıl geçti
kanserli ruhların dimağından
doğan cerahatlı bir ceylanın
boğaz hırıltısından
kırmızı güller
dererken
zaman
bir bir kapanır yüzüme dua kapıları
doğuştan alnıma mühürlenen bu haksızlığın
ilk kurbanı ben değilim
tüm insanlık
bütün savaşlar felaket ve yıkım
kazanmakla kaybetmek arasındaki farkı öğrendim
çelişkili gel-gitler vuruyor insanı şah damarından
anladım sonunda sadece feneri sönen yıldızların
karanlığında boğulmuyor dünya
...........
ayşe uçar
0102202512:06