Kum Olmadan ÖnceŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kumun öncesi taş, sonrası camdır...
Sırtındaki hançerler Yeni acılara İzlerinden gebedir Gözün kararır Başın dönerken Siyah siyah Noktalar düşer göz kapaklarına İçine Lav eseri taşlar devrilir Betonlaşmış bir yürek Kuşatılır Yığın yığın horlanmalarla Taşsın denilen çığlıklar Yükselir yankılanarak Yıkılmaların başlar Harabelerinin üzerine Şimdi Seller akıyor taş dedikleri yüreğimden Çaresizlik kollarıma Taş gibi oturuyor Yeşile hasretken Üstüme giyiniyorum Küf gölgeli yosunları Deli bir fırtına Belki de Kasırga düzleştiriyor Acımayan taş bedenimi Sahi acı neydi İçsel sorgular kesiyor nefesimi Öğrendim artık Taş devri usulüyle Taşında yontulduğunu Öğrendim deli gibi akan suyun Taşı aşındırdığını Öğrendim Sert dalgalara Atılınca Öğrendim Boş kaldırımlarda Ezile çiğnene Öğrendim Bir aşk güneşiyle ufalanınca Kumun atasının da taş olduğunu Ve şimdi Bu taş bağrıma hala Yosun yeşili düşler Küf kokulu avuntular vuruyor Şeytana atılırken bile Bir umut kör olur diyorum Şeytanımın gözü Diyordum çok eskiden Daha hala taşken Bu kadar ufalanmamışken Keşke Atsaydınız beni engin denizlere Kum olmadan önce _beyhude |
Öğreniyoruz şiirin dediği gibi
Bu öğrenme bazen insanı hırpalasa da, incitse de öğreniyoruz.
Kum hâline gelsek bile hatta
Şiir çok iyiydi
Bir de şu senin şiir hikayelerini çok beğeniyorum. Çünkü o şiir hikayelerin bazen şiirden çok daha fazla şiir
Tıpkı bu şiirde olduğu gibi
Gariptir ama bazen kısacık bir cümle yüzlerce şiirin anlatmak istediğini anlatıverir bir çırpıda
Seviliyorsun güzel yürek 🍀🌸