Kıvır kıvır saçları
bebek gibi çehresi
çok severdim ben onu
buruk acıyı söylerdi sesi...

En küçücük halimiz
yan yana idi iskemlemiz
james Bond çantası kırmızı
iri harflerle dizili idi defterindeki yazı...

Kaleminin ucunda sallanırdı arap kızı
kalem kutusu itince açılır tahta kapaklı
göz ucuyla görürdüm büzgülü cebi
benim çantam körüklü karaydı rengi...

Beğenmezdim kendimi kafam büyüktü
bacaklarım çöp gibi ve de şişe gözlüklü
dedi öğretmen bir gün yanıma gelip
bak ya Perihan ya da sen gelirsin galip...

Okul birincisi yapmışlar benden habersiz
oysa Cem vardı Zehra ve Perihan en iyi
bir yanlışlık olmalıydı herhalde besbelli
kim şaşırmış da birinci yapmış beni...

Kompozisyon yarışması düzenlendi şehirde
sen yazmamışsındır getirmişsindir yazdırıp evde
diyerek elime bir beyaz kağıt tutuşturdular
yazıp verdim içimden gelenleri buna şaştılar...

Okulda büyük atlas verdiler hâlâ saklarım
kompozisyon için de scricks dolma kalem
Perihan şiir yarışmasını kazanıp birinci oldu
buruk acı şarkısını söylerken gözlerim doldu...

Kıvırcık Perihan ne güzeldin sen
her sözümü tekrarlayıp beni üzmesen
hiçbir şeyini istemem nasıl söylesem söz
bi koklayıp geri verecem silgini azıcık versen...




Gülhan Çeliktaş