EMEKLİ ÜVEY EVLÂT MI?
Ezen değil ezilen o!
Emekli üvey evlât mı? Üzen değil üzülen o! Emekli üvey evlât mı? Çalınmıştır alın teri Sönmüştür gözünün feri Kemer sıkmaktır kaderi Emekli üvey evlât mı? Ömür boyu çalıştırdık Yoksulluğa alıştırdık Biri bine bölüştürdük Emekli üvey evlât mı? Derdini dert edinmedik Biz çok aldık, yetinmedik Bu mu vicdan bu mu etik? Emekli üvey evlât mı? Bakamaz oldu yarına Maskara oldu toruna En çok bu gitti zoruna Emekli üvey evlât mı? İcraat az, hamaset çok Boş lâflara karnımız tok Herkese var, onlara yok Emekli üvey evlât mı? Kimseye etmez efelik Ceplerinde yok metelik Onlar değil kara delik Emekli üvey evlât mı? Hâllerini soran yoktur Yarasını saran yoktur Arkasında duran yoktur Emekli üvey evlât mı? Umutlarını tükettik Neleri varsa yok ettik Kargışlarını hak ettik Emekli üvey evlât mı? Bırak doysun karınları Aydınlansın yarınları Harçlık görsün torunları Emekli üvey evlât mı? Onlar bizim canımızdır Düne dair anımızdır Pusulamız, yönümüzdür Emekli üvey evlât mı? Mutluluk nedir bilmedi Yıllar geçti, hiç gülmedi Beklediği hiç gelmedi Emekli üvey evlât mı? Bahar umdu, bastırdı kış Muz yer iken kırıldı diş Hesap tutmaz, bu nasıl iş? Emekli üvey evlât mı? Kaşıkla ver, kepçeyle al Sonra zamla cebinden çal Geçinmek onlara muhâl Emekli üvey evlât mı? Bin verse de bir almadı Haklar yerini bulmadı Kemerde delik kalmadı Emekli üvey evlât mı? Görmedi refah payını İçmedi keyif çayını Bozamadı bu oyunu Emekli üvey evlât mı? Ne bulduysa onu yedi Rüyasında gördü eti Yok sayıldı her hizmeti Emekli üvey evlât mı? Bayram nedir bilemedi Bir gün bile gülemedi Gözyaşını silemedi Emekli üvey evlât mı? Oyu alan oyup gitti Nesi varsa soyup gitti Bir başına koyup gitti Emekli üvey evlât mı? M. NİHAT MALKOÇ |