EY KENDİNİ SEVGİLİ SANAN YARey kendini sevgili gören kirpiklerin sahibi avuçlarında maviyi sunup tırnaklarında griyi saklayan gözlerinde beyazı gerdanın da karayı gizleyen seni,seni sevebilir mi? yüreğim. ey kendini sevgili sanan yar ben sevileri bayram giysileriyle bırakırken saçlarına dünya çocuklarının ağzıyla öperken dudaklarını sen sen çoktan misafir etmişsin ruhuna başka bir ruhu sarmışsın çoktan teninin sıcaklığıyla böyle bir yüreği sevebilir mi? yüreğim. ah! be sevgili sen nasıl eş tutarsın senin bende gördüğün ben de ki seni... o ki doğmamış çocuk bedeni yaşamın tozu bile değmemiş tenine bildiği tek mevsim bahar bildiği tek ay mayıs güneşle ay usun da aynı anlamda bildiği tek deniz düşünülen adı sevgisi... Dicle’nin suyu Fırat’ın asiliği sen sen nasıl eş tutarsın bu sevgiliyle senin bende gördüğün sevgiliyi senin ellerin ruhunu kaybeden kadavra gibi soğuk dilin de ki seni seviyorum kelimesi avını bekleyen sırtlanları çağırır tenime seni,seni nasıl sevebilir yüreğim senin bende gördüğün sevgiliyle ben de ki senin sevgisi kırmızıyla-beyazın us’da ki ayrımı HARRAN ovasından arında gel ey kendi sevgili sanan yar kenan ALKAN |
Kirpiklerin sahibi. Bazen beden değil de hiç de umulmayan kirpikler hamalıdır insanın.
Ve ve ve ufka vardığımızda:
ey kendini sevgili sanan yar
ben
sevileri bayram giysileriyle
bırakırken saçlarına
dünya çocuklarının ağzıyla
öperken dudaklarını
sen
sen çoktan misafir etmişsin
ruhuna başka bir ruhu
sarmışsın çoktan teninin sıcaklığıyla
böyle bir yüreği sevebilir mi?
yüreğim.
ah! be sevgili
sen nasıl eş tutarsın
senin bende gördüğün
ben de ki seni...
diye diye diye inliyor gökyüzü.
Gong:
Harran Ovası'ndar arın da gel.
Kendini sevgili sanan yar.
Yine de yar.