KIRK BADAL
Geceye hazırlanıyor
Uğurlarken akşamı Yokuşbaşı Sessizliğe bürünmüş Neşesini kaybetmiş Arnavut kaldırımları Taşlarını döver Amansız bir ahmak ıslatan Islaklığında oynaşır kahvenin ışıkları Yorgun adımlarım Meşhur "Kırk Badal"dan iniyorum Kırık düşlerim cebimde Kesme taşlar Ayaklarımın altından kayıyor Karşılıklı sıralanmış Kıç kadar dükkanlar İçlerinde yürekleri prangalı Üç kuruşluk hayata esnaf insanlar Kimi berber, kimi terzi Kimi de ayakkabı tamircisi Loşluğun mahremiyeti Buğulu camlar arkasında Çayocağında iki üç kişi Radyoda Mahzuni Şerif Yudum yudum "Boşu Boşuna" Karşısında dükkanını kapatıyor İpci Haydar emmi Elinde asma kilit bükülmüş beli Yaşlı yüreğinde yumak yumak Bitmiş günün çilesi Çoktan gitmiş Kalaycı Zeynel İçim ürperiyor Son basamaklar Otuz altı, otuz yedi, ...... Bilemiyorum kaç yıl geçti aradan Bir hatıra önemsiz sıradan Ne bir başlangıç ne de son Birazcık Merzifon... Sadık Uygur (23 . 12 . 2024) |