An be an İnci
Benim güzel İncilerim
Vaktinizin Yerinizin kıymetini bilin O güzel gözlerinizi Kimseler incitmesin” Dilerim … Gene seriye mi Bağlanmışım Ne Yok ya kaçak oynuyorum Arada Duyguları mı sakinleştirmeli Bilemeli, törpülemeli Yapıştırmalı sıralara Yoksa serseri Salıp bırakmalı göklere Bulutlara Kısa mı devreler Uzun mu uzun cemreler Ne güzel rolantiye almışız Ortalama bir reytingle Seyyah halde Tutunmaya çalışıyoruz Yollara, vitrinlere Tezgahlara Zincirlerimizi takalım Kapşonlarımızı, atkılarımızı Berelerimizi Unutmayalim … Malum her gün Çiçeklerle dolu bir diyara Yeni nesillere Yol alıyorum Bu aralar Her biri Birer fidan Öyle çıtır çıtır kimi Kimi şıkır şıkır Kim sade, öyle doğal Öyle renkli, öyle zamane Her gün konup, uğrayıp Geçiş yapıyorlar Salına salına Haneden, serginin önünden Kimi telaşlı, sabırsız Kimi ağır , meşgul, Aklı,, yüreği başka yerde Her biri Cıvıl cıvıl , desen desen Birer kuş gibi Kimi neşeli süzülüyor Kimi nazlı nazlı kanatlanıyor Kimi düşünceli yan çiziyor Arada göz göze Söze dile gelip Selamlaşıyoruz Kolaylıklar afiyetler diliyoruz Kimi öyle içten Öyle samimi Derdini söylüyor İçini döküyor Ricasını ediyor Muhabbet ediyor Öyle çeşitli, tatlı dilleri Öyle türlü çekingen sözleri Öyle kanki, esirgemez Öyle havalı, tavalı Öyle özgür Öyle tutuk kapalı Öyle uçuk seçik tavalı Öyle özel mi güzellik Her biri Öyle gençlik … Baş edebilmek Ve dokunabilmek sessizce Onlara Yakınlarında olmak Ayrı bir enerji çekiyor Veriyor ki insana Öyle ivmeli Öyle dinamik mi dinamik Öyle etkileşimli ki İyi ki diyorsun İyi ki Ne kadar yorulsan da Ne kadar canın Ömrün feda O anlara Darısı, diyorum Nice zaman Yarınlara… |