KADİFEYE YASLANMAKbaktığın yeri görmezsin; derinleşen özlemin alır götürür seni başın düşer omuzuma yorgunluktan düşer başaklarca saçlarında sarı özlem katarında vagonuyla destelenir kucak kucak buğdaylar uyur gezeriz istasyonlarda trenler gelir, trenler geçer, raylar ağlar... biraz ekmek parası çokça yürek yarası fosforlu bir ışık düşer içime çimenler üstünde bir papatya salınır sevsem darılır, sevmesem alınır... bir çığlık salar üstüme rüzgâr saçlarıma dolanır titreyen ellerin umudun beyaz yelkenlisi batar karadeniz’e yarar belleğimi anılar derin... sarartır güneş otları bir yandan kavurur, bir yandan savurur kırar gün ışığını aynalar biteviye suda sılası gurbet, sevdası hasret kadife çiçeğim, dönmezsin belki bir daha andıkça seni göğeren ekinler düşer aklıma sazlıklarda bir su yılanı kaybolur gözden kıvrıla kıvrıla... devrildi boynuma, kapandı yosun gözlerin balıklar yuvalandı batık gemilerde titreyen ellerde yaşlandı anılar yüzerken içinde zümrüt göllerin suda yosun tuttu ayna sağır ve dilsiz gelin şimdi Ukrayna... Şaban AKTAŞ 02.06.2004 |