AĞIR CEZA
Burası Ağır Ceza Mahkemesi
Duygusuz , taş tuğla, Görevi adalet. Yaradılıştan bu yana Duruşma bitmez hala. Çağırır yaşlı mübaşir, Kaç bin ismi kim bilir? Kör karanlıklarda, Kurşun kalemler kırılır... Şu sandalyede oturdu sanıklar, Yemin etti tanıklar. Günde üç öğün susuz Tok karnına Yeminler yutuldu. Karşı duvarın dili tutuldu, Bu suçun savunması olur mu? Salonda bir gürültü... Hırsızlık , gasp, tecavüz, cinayet, Kundaklama , işkence,rüşvet, Suikast, çocuk istismarı, vatana ihanet..... Ey insanoğlu, Nasıl buldun bu kadar suçu? Kalu Bela’yı unutun mu? Salonda bir uğultu... Yeni duruşma var: Elleri kelepçeli bir adam. Başı dik, Gözleri kan çanağı. Ortalığı yıkıyor çığlığı, "Ben öldürmedim insanlığı !" Dışarıda darağacı... Ağır cezada, Bu dünyayı yargıladık, Yalan yanlış. "Büyük Mahkeme" Mahşere kaldı... Burası ağır ceza.... |
güzel gönderme idi kaleminize sağlık