yüzleşiyorum zamanda
ufak bir yolda ilerlerken andim seni yüreğimde,an’ların yıllarım olduğunu senden başka bilen yoktu halbuki,sarmaş dolaş oldum zamanla,
içimden geçenleri gecelere aktararak maziye bırakirdim seninle,senin gibi..... huysuzluğun doruğunda çırpınır dururum isyan eder bu yürek durmadan atıp atıp toplarım düşlerimi gecelerde belki sahiplenen olur birgün diye...... yollarda başlar hikayem,ve sonsuz bir adreste biterdi.ne aradığını bilmeyen gezgin misali savurur dört bir yana yüreğini,her yerde bir parça bırakarak devam eder yoluna,her yerde dertlerle boğuşsun diye duygular..... Havva gibi yasaklarla boğuşur yüreğim inanna gibi inatçi düşlerim mitolojik bir düş’ün,inandırıcı mazisiydi gönlümdeki sen,anlattıkça abartılan,anladıkça özümsenen bir duyguydu,içine sadece seni yerleştirdiğim bir masaldı bu,masallarında birgün gerçekleşeceğini umarak..... yüzleşiyorum gözlerimdeki anlamla masum bir oyunun masum çocuklarıydı oyuncularim içine kötü karakterler yerleştirmediğim.... zamanın durgunluğunu durdurdum yüreğimde,derin bir boşluk bıraktığım o dünlere bugünleri yerleştirdim,seni sana aktarsın diye,bulunmayan bir duygunun aranılan rol’üydün benim için...... ah bir bilsen içimde kopan fırtınaları bir görsen içimdeki mutluluğu hissedilmeyen bir duygusun benim için daha önce görülmeyen..... umut oz |