EY KURU GÜRÜLTÜ
seni benliğime kazıyan
hezeyanlar değil müphem yıldızlar öyle uzaksın ki benden bir çığlık atsam soğuyacaksın aniden ortalığı birbirine katsam kulak asıp duymayacaksın şimdi baskül bile yetmiyor acılarımızı tartmaya yüreğimizi kanatmaya akıl kâr etmiyor alıngan bir kıyıyı ziftliyorlar bir merhabayı bile çok görüyorlar ey kuru gürültü bak yağmur yağıyor ıslan artık arkana yaslan değişen ben değilim dönüşen de sadece bu deniz bu feyiz bu kalabalıklar bu şehri güzel gösteriyor |