HÂLŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Rakkas öldü. Sesindeki kandili kapat sevgilim. -*–*- Şahittir şu kızılca şiir; Kaydığıdır ulduzların bu hâl.. -*-*- Sen ... Ey hayalini dâhi kurtaramadığım yıkılmışlığımın içinden... ....Başımın düştüğü yerdir burası Gel seyreyle .... Ötelerde çırpınan reayasız bir sancak gibi, Yanık bir türkü urur sol göğsümün üstünde. Divanımı mev’il sayar yaşlar, İlenç ile çekerim kıyametimi. Al basar kara tenli coğrafyaları, Yeniden dirilme umuduyla işgal eder ölülerim tüm şehri. Kan ayazı olur sokaklar.. Dağlar dergahını bu veda hutbesi.. ....yanık sinem üstüne tuz gibi dökülen, Zehriyle tutuştuğum zemheri... Gel seyreyle .. Bir harbe daha kalkar şimdi gece. Bin feryat kopar Kâf üstünde. Firâkını şerheder o melâl Helakı olur aşk ateşiyle tutuşmuş kandillerin bu hâl.. -*-*- Gel seyreyle.. Şenliğin olsun bu ahvâl.. ___*___ Hümaşah 🕊️ Kasım (Kavurmuş yüreğimi dudağımdaki adın) |
Bu hâl, bu ahvâldir bizi de kayan ulduzların kuyuruğuna teğelleyen .
Ah..!
Ben sustuğum ne varsa bulduğum yerdeyim; şükür içre şükür hal-i pür melâlim.
Kalemin oynasın gözüm şen olsun, yüreğimin ağzı sıkı, ben razıyım "duyduklarımdan"
Var ol Şair.
Gönlüm arıyordu buldu seni.