TUT ELLERİMDEN
Kullukta her zaman, olsam sana aç,
Neden yaş gelmiyor, şu gözlerimden! Kapında acizim, hep Sana muhtaç; Aç kapını nolur? Tut ellerimden! Duydum Rahmetini, engin bir hazla, Koşarken hep Sana, sevgiyle nazla; Yalvardım her gece, bin bir niyâzla, Aç kapını nolur? Tut ellerimden! Kalmadı ümidim artık buraktan, Her şeyi koruyup, çözen topraktan; Endişe duyarken, şu son duraktan; Aç kapını nolur? Tut ellerimden! Fikirde, zihinde, bomboş bir fezâ, Duyulup görülen ruhlarda ezâ, El açıp durunca, herkes niyâza, Aç kapını nolur? Tut ellerimden! Sesin, ötelerde nağme olurken! Hüzme hüzme akıp, ruha dolarken. Muzdarip gönüller aşkı bulurken, Aç kapını nolur? Tut ellerimden! Üst üste şafaklar söksün çöllerde, Açılsın bahtımın nuru her yerde; Açarken baharda gül perde perde, Aç kapını nolur? Tut ellerimden! Ben uzak olsam da! Sen yanımdaydın, Tüm inayetinle, arkamızdaydın; Kalbimiz ruhumuz, Seninle aydın, Aç kapını nolur? Tut ellerimden! Ruhumda hafakan, kalpte eziyet, Gönlümü sevginle her an mâmur et! Hâlim sana ayân, Sen’de hidâyet! Aç kapını nolur? Tut ellerimden! ...andelip... |
Harika ve içten bir münacaat olmuş, Rabbim kabul buyursun.
Eser olarak da muhteşemdi.
Saygılarımla.