suskular
uzatıyorum saçlarımı kara bir geceye
yalnızlık uçlarına kadar dolayıp duruyor parmaklarını her dokunuş incecik bir sızıyla hüzün örüyor yüklenemiyor kalbim çözümsüz ağırlığı içimde yanarken derin bir özlem ciğerlerimi üşütüyor aldığım her nefes kapımda sonsuz bir kış dört yanım hüsran... suskun bir yemin gibi asılı kalıyor dudaklarımda yarım kalmış o sevdam... ve kendi kendime mırıldandığım o destan... ’’susarım bazen böyle mülteci gecelere uyku tutmaz gözlerim kirpiğim çelik mazgal aklımda kilitli söz dalar düşüncelere ruhum sana istila yüreğim aşkla işgal bir an olsun gitme hiç kal benimle ırama fikrimin deryası ol seninle dolsun dünyam kalemlerin diliyle gerçeğe dönsün hülyam’’ EbRuAsya// |