İlla
Biliriz yetti bu zillet!
Aç gözün ve gör ey millet! Veraset oldu bu illet Görev illa, yüküm illa Duygulanırız; uygunsuzdur psikoloji Söz ederiz; bol gelir sosyoloji Beslenemezliktir konu; mercimekli mideloji Akan gözyaşıysa,uygundur biyoloji Onur illa, güven illa, ciddiyet illa Bu kadar çok kahır çekersin milletim Duyumsamak kafaya takmaktır mihnetim Zevaldir yar olmazsa minnetim Görev illa, yüküm illa, misak illa Bu ne Şemme bu ne şenaat! Zübüklükle mevcudiyete mi kanaat! Ala vereye bir bak mezat Dirim illa, yüküm illa Dün rönesansta sanayi devriminde Bugün yenidünya(!) düzeninde yokuz Erk fersude ve katmerli ekul Trafikte, terörde, kazançta eytam ben Düzgünlük illa, dirim illa, seda illa Büyüklerimiz var verir büyük niza! Uluslar arası yüküme atar imza Sorum hatırlatıldı mı değil bize Kefereyi muazzama ya verir hiza! Çağdaşlık illa, bilinç illa, sorum illa Vatandaşım; öyle parçalı bölük ki obüs Senalar düzer elde değil olmamak hayran Siyaset curcunasıdır bakarsın nobran Kutuplandık mı ha sokran de sokran İnsan illa, dinle illa, anla illa (03.07.1995) Sözlükçe. Zillet: Aşağılanma. Uygunsuz psikoloji,sosyoloji: Her demokratik atılıma toplumsal yapı ve zihinsel kabulün uygun olmadığının,eş deyişle toplumun gelişmenin ne kadar gerisinde olduğunun ifade ve bahanesi.(demeçler argümanından.) Misak: Anlaşma. Şemme: koku. Şenaat: kötülük Fersude: eskimiş, yıpranmış Ekul: obur/aç gözlü. Niza: çekişme, kavga Eytam: anasız babasız/kimsesiz Zübük:çıkarı için her yolu uygun gören. Obüs:patlamaya hazır top mermisi. Nobran: gönül kırıcı. Sokranmak: Bir memnuniyetsizliği kendi kendine sesli söylenme |
ve yerine ulaşsın verilen mesaj