Adem'den Havva'ya, Havva'dan Adem'e !
ADEM:
Yasak meyveyi bana, tattıran sen değil misin ? Ben, Adem’i cennetten, attıran sen değil misin ? Haramı mübah gibi, altın tepsilerde sunup, Ahiretimi bile, sattıran sen değil misin ? (Onuncuköylü İsmail SIKICIKOĞLU) HAVVA: İçinden gelmeseydi, hiç bana uyar mıydın ? Son sesimle bağırsam, acaba duyar mıydın ? Cehennemde beraber yanmayı göze alıp, Yine de omuzunu, göğsüme dayar mıydın ? (Onuncuköylü İsmail SIKICIKOĞLU) |
Güzeldi eser, her zaman ki tadında
Biz de okuduk ve kutladık yürekten
Şiirl kal, sevgiyle kal, dostça kal ve de hoşça kal