Sana isyankarım!
Karşıkı masada içip içip kendinden geçersin!
Her içini çektikçe! Masum ve anlamlı baktıkça! Yüreğimi sanki, sökersin! Rüzgarlar söyledi, dertli dertli içini çekersin! Efkarlanıp kendine yazık edersin! Masa da efkarlanıp, sıktığın çatal eline batar! Sevildiğini bilmek cana can katar! Ilık ılık esen rüzgar, buram buram kokunu saçar! Yüzün terlemiş, tenini açar! Çölün sıcağın da, sana serin esen yel olsam! Değsem yanağına, saçını savursam! Sevdiceğim, tenha da bulup sana, sarılsam! Karşıkı masada içip içip kendinden geçersin! Her içini çektikçe! Masum ve anlamlı baktıkça! Yüreğimi sanki, sökersin! Rüzgarlar söyledi, dertli dertli içini çekersin! Efkarlanıp kendine yazık edersin! Masa da efkarlanıp, sıktığın çatal eline batar! Sevildiğini bilmek cana can katar! Ilık ılık esen rüzgar, buram buram kokunu saçar! Yüzün terlemiş, tenini açar! Çölün sıcağın da, sana serin esen yel olsam! Değsem yanağına, saçını savursam! Sevdiceğim, tenha da bulup sana, sarılsam! Kimseler görmesin, hıçkıra hıçkıra ağlasam! Dinçer Dayı Kimseler görmesin, hıçkıra hıçkıra ağlasam! Dinçer Dayı |
Değsem yanağına, saçını savursam!
Bu dizeler, acının derinliğini ve yaraların kabuk bağlamayan özlemini ustalıkla yansıtıyor.