ADALET

Dünya yalan-dolan, yol pıtraklı
Her taşın altında, bela saklı
Ortada suçlu yok, herkes haklı
Hamsi, kavak ağacına çıkmış

Boşa beklemeyin, prensler atsız
Arılar da küsmüş, ballar tatsız
Mevla’ya dert yanan, kullar bahtsız
Hoyrat eller umutları yıkmış

Reva mıdır, mazlumu sınamak
Çözüm değil, sürekli kınamak
Yetmez Hak’ka sırtını dayamak
Toplum sadece dişini sıkmış

Güç mü, hak mı ayakta kalacak
Kısa çöp, er-geç hakkını alacak
Mutlaka hak yerini bulacak
Gerçekler ayan-beyan açıkmış

Hesaba çek, kuzu için kurdu
Mevlam önce kul hakkını sordu
Süleyman uçan kuşa buyurdu
Hesap mahşere kadar açıkmış

Adalet olmazsa "ekmek" olmaz
Hukuğu sağa-sola çekmek olmaz
Fakirin rızkından "yemek" olmaz
Hakkını arayınca; mış mış mış

Sadece lafta kalmışsa hukuk
Adil olalım deyince, gak guk
Alırken nema, öderken sukuk
Toplum iki yüzlülükten bıkmış

Adil ol, olamasan da Ömer
Adalet boynunda altın kemer
Hukuk yük değil, olsa da semer
Mağdurlar gemilerini yakmış

Göksel, sen de mi zamana uydun
Kimbilir, belki de sen hep buydun
Bu ibretlik dersi, yeni mi duydun
Mazlumların ahı, Şahı yıkmış