*SEVGİ SİHİRLİ BİR TILSIMLA DOKUNMAK RUHA*
ağaç güzelim,
giydirmiş yapraklarına sonbaharı şimdi ağırlığınca taze yaşam pahasına istiyor fideye geçme zamanını asıyor diğer taraftan nur topu gibi yalnızlıklarını dalına diyorum ki! biz kemik- kül olduktan sonra mı dönecek dünya kendi ekseninde u(mutlu)? -oysa can suyumsun yıldız kıyımında sevgisizliklerin- sevmek,evrenin sonsuz akışına bir kulaç ışık hızını aşmak bir yürekte düşten önce parlak sözcük telgaf telli kuş yakmak yâr eskisi gibi mektup ucunu ancak illâ ki dokunmak sihirli bir tılsımla ruha -cesaret üstüste dizili ok- örgütlü bir sevda var mı? hadi söyle kayıp iklimlerden kızağa çekeyim iç sızılarını kışlara vereyim çivit badanalı evlerde Şehrazat’ım geri kalsın atsız şiirden aşkım lâl olsun ölsün daha ne kadar kötü olur sonum... yine de, evrensel bilincim bana *bir şeyin özüne dair ne kadar bilgin varsa o kadar çok seversin* diyor. doğru mu? *Paracelsus 14/Ekim/2008 Dilruba Nuray ERENLER |
tüm yüreklere inşallah şairenin çizgidiği güzel atmosfer konar,
Özgün muhtevanın sevgiyle harmanlanıp, yazıya aktarımı,
Tebrik,takdir ve selamlarımla.........