Neden-Sonuç ilişkisi özelinde insanların duygu durumları
Hayatımız da yaşadığımız olayları bir çok sonuca dayandırabiliriz. Örneğin kimimiz kader der, kimimiz sakarlık der, kimimiz şanssızlık der ve böylece liste uzar gider. Hayatımızı alt üst eden ve bizi çok stresli, kaygılı ve sıkıntılı duruma sokan olayları incelediğimizde. Olayların en başına dönmek gerekir, başlatıcı bir edilgen olmak zorundadır, durup dururken hiçbir şey gerçekleşmez. Edilgenin başlattığı eylemi, zincirleme eylemler dizisi takip eder. Örneğin, doktora gittiniz karnınız ağrıyor doktoronuz gerkeli testler ve tetkikleri yaptı. Sizin midenizin sorunlu olduğunu söyledi ve ekledi, Bağırsaklarınız da karaciğerinizde ve akciğerinizde de sorun olabilir bir baktırın diye uyarır. Siz denileni yapınca dersiniz ki elimizi verdik kolumuzu kaptırdık veya birinci evre ciddi bir hastalığın teşhisi konulduğunda doktora dua edersiniz. İşte örnekte olduğu gibi olaylar hep bir başlangıça dayanır. Hayarınızı alt üst eden olaylar da böyledir. Evren sonsuz bir devinim içerisinde olmakla, Neden-sonuç ilişkisine dayalı bir yasayla varlığını sürdürmektedir. Neden-Sebep ilişkisinde başlangıçta bir ilk neden olmakla devamında yaşanan tüm olaylar nedenin sonuca, sonucunda nedene sebep olmasıyla devam eder ömrümüz boyunca.
Biz dünyaya nedensiz ve boş yere gelmedik, bunu bir çok insan söylese de evren böyle demiyor. Evren ve Dünyamız aslında incelenip araştırılıp anlanıldığında o zaman işte bir çok şey aydınlanıyor zihninizde. Bizler fani canlılarız ve bizim gibi milyonlarca insanoğlu geldi geçti, İnsanlığa faydalı veya zararlı bir şey yapanlar harici kimse tarih kitaplarında yazılmadı. Bahsedilmeyen o insanlar sizce boşu boşuna ve nedensizce mi geldiler dünyaya ? Tabi ki hayır onlarda dünyaya geliş sebepleri olan şeyleri yaşayıp gittiler. Bazen hepimiz çaresiz kalıp depresyona giriyoruz, ardından ise intiharı bile düşünebiliriz. Bunlar duygularımızın bize sunduğu olumlu veya olumsuz şeylerdir. Zaten insan bir duygular bütünüdür, tüm insanlar duyguları ölçüsünde hareket eder, yaşar, hastalanır ve ölür. Ruhun soyut bir şey olduğunu hepimiz biliyoruz değil mi ? Peki ruhum yorgun veya ruhum incinmiş dediğimizde ne anlam ifade ederiz. İşte asıl yorgunluk duygumuzla hissettiğimizdir, asıl incinmişlik yüreğimizin bize duygu adında hissettiğidir. Ruh soyuttur ve somut olaylar onu etkilemez. İnsan her şeyi duygularıyla karar verir. Mesela mutluyken verilen kararlar ileride çoğu zaman sıkıntı yaratabilir, ya da sıkıntılı dönemde verdiğimiz kararlar. En güzel kararlar ılık duş alırken verilir çünkü insan duş aldığı sırada tüm duygularını duşakabinin dışında bırakır. O an sadece duş eylemine odaklanır ve düşünür bu düşünme esnasında aklına daha önce düşünüpte gelmeyen şeyler gelir ve kararlarını doğru bir şekilde neticelendirir. Şimdi işin özü aslında şudur; İnsanlar bir neden-sonuç ilişkisi içinde duygularıyla hareket eden vücudu kimya bileşenleri ile oluşmuş bir canlıdır. Bu konuda daha fazla şeyler öğrenmek isterseniz gerçekten her yönüyle okuma ve gözlem yapmanız gerekmektedir. |