ŞİRİNŞirin’e rastladım gönül dağında, O güzellere has nazı kalmamış... Sorma! Dedi. Ferhat yoktu yanında: Karşıma çıkacak yüzü kalmamış... Yâr yoluna baka baka yorulmuş, Yaşlandıkça kâhır çekmek zor olmuş, Dedi ki: Ferhat’ım başka yâr bulmuş: Gönlünde vefânın izi kalmamış... Nerde bir bakışa ömür veren yâr Nerde her zorluğa göğüs geren yâr Gözünü kırpmadan nâr’a giren yâr; Şirin’e diyecek sözü kalmamış... Şu dünya sarsılıp, kopsa yerinden, Sanırdım ki Ferhat geçmez yârinden, Söküp atmış beni yâr yüreğinden: Sönmüş âşk ateşi közü kalmamış... Sararıp, soldurmuş zaman yüzünü, Sildi, arkasını dönüp gözünü, De ki: Şirin almış kefen bezini; Gayrı bu dünyada gözü kalmamış... De Hicranî’m, Şirin nasıl dayana, Sevdamızı kurban verdim zamana, Öyle bir baktı ki, son defa bana: İçinde en ufak sızı kalmamış... Nuriye Akyol 26/7/2023 Görsel alıntıdır. |
Her şey zamana yenik düşer.
Zamanın akıcılığı, hiç bir şeyin aynı kararda kalmaması. Kısaca sı faninin değişimi şirin imgesiyle çok ustaca anlatılmış
Güçlü kaleme hürmetlerimle