Zehri Şeker“Şekerliğinin içinde zehir olsa dokunmaz bize, Sen zehri şeker, şekeri zehrediyorsun, etme…” Diyor ya Mevlana tam da öyle birşeysin. Tastamam betimleyemiyorum derinlerden kaynayan coşkulu b’akışı. Köz köze yangınız. Tüm güzelliklerin toplamı, ömre sığmayansın. Sayısız ırmağın yek vücut akışıyla varır mıyım sılaya? Hücre hücre, gözeden okyanusa kaynayan su yolculuğum. Gaibin çağrısıyla dağlarına koşuyorum bir nehri. Duru durağı olmayan, varmakla varmış olunmayan aşkın deryasına, sevdikçe çoğalan doyumsuzluğa. İklimlerin ötesinde, sessizce yeşeriyorum sen mevsimine. Çünkü, sen susun ortasında aşka kuruluyorsun. Gurbet yağmurları döverken penceremi, şiirler okuyorsun yerin kulağına. Bulutlar dağılıyor birden, sen susuyorsun. Kaça kadar saysam bir daha gelir sesin… Bir, iki, üç… Sude Nur Haylazca (Vaha Sahra) |