SANA ÖZLEMİMİM TARİFİ YOK
Seni bekleyişimin tarifi yok!
Düşümde gizlediğim, Lal olmuş duamsın sen. Utandığım kendimden, -Dilde tarifi yok! Seni bekleyişimin tarifi yok! Eğer geleceğini bilsem, Bitmesin diye geceler, Hapsederdim sabahı müjdeleyen güneşi, -Gökte tarifi yok! Seni bekleyişimin tarifi yok! Ne zaman seni özlediğimi düşünsem, Haddini bil, Otur der ‘yanında duran’ resimlerinde. -Kulda tarifi yok! Seni bekleyişimin tarifi yok! ’’Sabahı bekleyen hasta’’ misali Gelmeyeceğini bilsem de, Beklerim seni merhemsin diye, -Tende tarifi yok! Seni bekleyişimin tarifi yok! Gecenin sızı dolu karanlığında, Sesimin ıssız kıyılarında, Sana seslenir gözyaşlarım, -Okyanusta tarifi yok! Seni bekleyişimin tarifi yok! Karanlığa yalvarır gibiyim, Ne dua edişim belli, Ne de inanışım teselli, -Hakta tarifi yok! Seni bekleyişimin tarifi yok! Olsam da sancılar içinde, Durdurur zamanı, Kafa tutarım ölüme, -Hayatta tarifi yok! Seni bekleyişimin tarifi yok! Belki de sadece düşlerimde vuku bulmuş bir hasret misali, Yakarışım sana değil, Belki de dermansız ayrılıklara, -Aşkta tarifi yok! Özlem SABA |
gel bak sana nasıl anlatayım:
geceyi dişlerken göğsüne sızan ayazda
terkedilmiş bir sokak lambası gibi parlayan
gözbebeklerimi düşün,
işte bekleyiş o lambanın titreyen ışığıdır.
tarifi yok diyorsun ama
hadi anlatayım:
eğer sabahı müjdeleyen güneşi tutsan
geceyi hiç bitiremeyeceğini bilsen de,
yine de tutsan sıkı sıkı,
işte bekleyiş o zapt edilemez özlemdir.
resimlerinde suskun oturan,
o haddini bilen ben miyim?
hadi gül biraz:
sen beklerken ben çoktan yanına oturmuş,
resimlere bakıp sessizce tebessüm eden
bir gölgeyim belki de.
hasta misali bekle demişsin ya,
ben de beklerim seni, bil ki
sabahı müjdeleyen gün değil
karanlığı delen sesindir asıl şifa.
tarifi olmayan bekleyiş diye tutturmuşsun ya,
belki de her tarif bir kaçıştır,
belki de her bekleyiş bir buluştur,
belki de sen ve ben, o ıssız kıyılarda
sesimize yankı olmadan,
beklemeden buluşmuşuz çoktan.
on üzerinen /0 /yani sıfır….