UFUK GÖRÜNDÜ
Hayatın sonu geldi, artık ufuk göründü,
Son noktayı koyacak, kalemdedir kararın. Rûhumuz, uçtu gitti, uhreviliğe büründü, Sararıp soldu birden, neyi varsa baharın. Birden soluverdi hazan vurmuş yaprak gibi, Gölgesi düştü, ötelerden gelen eyvahın; Göründü artık yalancı hülyâların dibi, Ve sırtımda koskoca yükü kaldı günahın... Sanki, bir ızdırap küpü gibiyim derinden; Titriyordu dal gibi yaprak gibi dört yanım, Gördüğün insanlara, ümit ver eserinden.. Bazen çok mutluyum, bazen olmaz ağlayanım. Bir tarafım endişe, öbür tarafım güven, Hüzünlü kalpler, güneşin battığı yerdeler; Sanki yoğun bir sis vardı, ufkumuza inen; Her gün başka renkte kapanıyordu perdeler... Ömür tamam oldu, ufukta yeni bir şafak, Her zaman başucumda ötelerin gölgesi; Fayda varsa şayet değer az daha yaşamak; Artık tek sermayem, Kalb-i selimin gölgesi. Açılırken ufuklar, gönlümde perde perde, Yıllardır yanan ışıklardan çok daha zengin, Gördüm diyemem, belki birkaç adım ilerde, Ummadığın yerde çıkar, O rahmeti engin... ...andelip... |
işte Üstâd, o kıvâmı her zamanki gibi yine çok iyi tutturmuş.
Saygıyla selâmlıyorum...