NEREDEN NEREYE GELDİK
Nerede kaldı gençlik yıllarımız
Kan kaynar yerimizde duramazdık Ama,her zaman küçüğü sever,büyüğü sayardık Yorgunluk mu,bizden uzak olur Uyumaz her gece sabahlardık Damarlarımızda kan yerine kelebek uçururduk Gün doğumu,gün batımı arasında Sevdaya susamış yüreklerimize Kana kana su içirirdik Kurumuş hazan yaprakları arasında öpüşür Su yürürdü ıslatırdık dudaklarımızı Elele tutuşurken,bedenlerimiz yanardı Takıldığımız salaş bir sahil çay bahçemiz vardı Ulu çınar ağacının altında oturur Demli iki çay söylerdik,ince belli bardaktan Bir taraftan çayı yudumlarken Bir taraftan çalan müziğe eşlik ederdik O kocaman yüreğimize güneşler doğar Gözlerimizi kapatırdık mutluluğa Şimdi bakıyorumda nerden nereye geldik Acımasız hayat, kırk parçaya bölmüş bizi Bir tarafımız yaz bir tarafımız kış olmuş Zoraki yaşadığım şehre alışmaya çalıştıkça Gençliğimi yaşadığım o günlere dönmek istiyorum Gözlerim kapatıp,evrenin sesini kısıyorum hayalimde Ruhumu böyle terapi etmeye çalışıyorum Yaşama özgürlüğü kısıtlanmış Hırsdan kötülükten başka bir şey yok hayatta Çıkar elde etme dürtüsü,bencillik ikiyüzlülük Sevgi ,saygı denilen bir şey kalmamış Yaşadıkça ister istemez bazen ben bile bencilleşiyorum İnsanların yüz karasını görünce Özlüyorum geride yaşadığım her şeyi Nefret ediyorum bu ölümcül kayboluştan Bu hayatın dipsiz karanlığından Ağır bir yük var omuzunda Artık sol yanım boşalmış,kederle gülümserken Ne kadar değiştirebilirim ki riyakarlıkları “Az kaldı, sabret…” derken insan kendine Bir bakmışsın Kana kana su içtiğin o çeşme kurumuş Ömrün sonuna gelmişiz YEŞİLIRMAK |
Bu şiiri yazan ellerinize sağlık.
Kutlar,selamlarımı sunarım.