yüzü uçuruma dönük martılar uçuyor üstümde korkuları çağrıştırıyor zamanın kopuk ayakları odalar dolusu hasetle çarpışan ruhumun yılgınlığı çarşı pazar gezerken ne kadar marazlı meyve varsa topluyor
çocukluğum zamanın sek sek oynayan adımlarına terk şimdi rengi sararan fotoğrafların duruşu kadar
silik ve yorgunum düşmüş kanatlarım ölesiye bitkinim
her aldanışta sırtımda biriken açmazların tıkanıklığında çırpınıyor suskularım siz duymasanız da taksit taksit alınmış eşyalara benziyor mutluluklarım sanki ödünç sunulmuş bir hayatın sefilliğinin travmasını nakış nakış işliyor kalbim ruhuma ve yetersiz nefes alışlarımla boğuşuyor aklım siz anlamasanız da gözlerimin kumlu pasında
ölüyor sevdiklerim hatta taş kesiliyorlar ölesiye yorgunum
ruh sızımı can sızımla tokuştururken düşkün serçeler biriktiriyorum avuçlarımda ve kucaklar dolusu ağıt siz dinlemeseniz de dudağıma lehim atan vehimler vesveseler bileniyor bizâr düşkünlüğüme
üşenmeden zaman karanlığı ilmek ilmek gözlerime örüyor oyun oynuyor kargalar ve yarasalar saçlarımla uykumsa örümcek ağlarında nem kokan mağaraların ıslaklığı yapışmış terime çok halsizim eteklerimi toplayacak gölgelerden başka dostum yok
tükeniyorum damla damla yağmur tütsülü aşkın turuncu kolları sarsa da belimi yaşam inancını kaybetmiş adımlarımın yolu belli kesik kesik soluklarımı taşıyan yırtık paraşütlere misafirim hangi dağın yamacına çarpacaklar beni bilemiyorum
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İNCİR KUŞLARI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İNCİR KUŞLARI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.