ER GEÇ PİŞERİMPir Sultan gölünde damla olmadan, Giderken açıktır gözüm, şaşarım. Fesadın gözünden nazar almadan, Engelli hayatı bende yaşarım. Kapalı kutuda cevher saklıydı. Çevremde dolanan sinsi kuklaydı. Makam sahibinde cepler faklıydı. Hortumcu kuyusu bulsam, eşerim. Bütün yandaşlarım bilgiç geçinir. Bana bildiğini demez kaçınır. Eleştiri yazsam kızar, gocunur. Yağsız tavalarda er geç, pişerim. Dilim duraksızdır, pervasız söyler. Makam tanrıları çok büyük beyler. Sokakta yalnızım, kim beni neyler? Tırnaklarım olsa iyi kaşırım. İnsan harda değil, hayatta pişer. Çoğu şanslı doğar, dört ayak düşer. Yarısı düz yolda biçare şaşar. Dosta sora sora dağlar aşarım. Gören elbisemi, çantamı tanır. İç halimi bilen arlı utanır. Dursunî’yi gören, bir insan sanır. Nerde garip görsem hemen koşarım. Dursun Yeşil – 25/02/2008 |
İç halimi bilen arlı utanır.
Dursunî’yi gören, bir insan sanır.
Nerde garip görsem hemen koşarım
ne güzel insanları görüpte korumak onların dertlerini bilipte care olmak
kutlarım sizi