yolu yok kaldım bir çıkmazın içinde karanlık bir perde gibi üzerime örtülen keder ama seni yine de görüyorum oradasın zihnimin en koyu karanlığında
elbet bir gün bu karanlıkları da yırtar gözlerim belki uzun yıllar sonra belki bir gün sonra aslında gidecek varacak bir yere ihtiyaçlığım ama bir örümcek ağında tutukluyum varlığımı bile hissetmem zor uyuşmuş gibiyim
çoklu korkuların eşiğinde adımlarım korkunç değil mi yalnız ve karanlıklarda tutukluluk aslında kristal bir aydınlığa cesur bir kalbe muhtaçlığım
oysa yalnızlık ve korkular uçurumunda olasılıklar sınırlı üstelik bin parçaya bölünürken ruhum kalbim yaşamın dışına itilmiş ruhsuz bir gölge gibiyim daha kötüsü olamaz sanırım zihnimi kemiren düşüncenin boşluğun ince ağrısıyım
gizleniyorum küflü dehlizlerde varlığımı hissetmem için yokluğa teslim olmam gerekir korkularım ağrılarım kederlerim savaşlarım yenilgilerim anlayın yorgunum savaşamam sizlerle
.........
sıyrılamam zifiri tünellerin karanlık tomurcuğundan ayrılamam gerçeklikten yine de isterseniz kırın kemiklerimi bu ikircikli olasılıklar cehenneminde zindanlara atın zincirlere takın parçalara bölün atın leşimi akbabalara
ama seni yine de görüyorum oradasın zihnimin en koyu karanlığında
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KAÇIŞ SEMPTOMLARI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KAÇIŞ SEMPTOMLARI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
önce yalnızlık dedi okur şiire sebep, karanlık bir orman gibi doğan günü de yutarken... ve sonra belki özlem o karanlığa ve malum şairiz kendimizce ve ne sağ, ne sol konu aşk olduğunda elbet.
Düşle gerçek arası bir bağ, sınırları zorlayan bir ruh, beden kayıtsız ve şartsız ... ölümcül bir ölümsüzlük geziniyor zihnin karanlık koridorlarında, Ve harfler savaşıyor kendi içinde, sesinde...
Şiir şiir hep şiir yüreğinin, duygunun nirvanasındaki sesine sağlık şairem çok ça sevgimle🌹
"Kaçış Semptomları" adlı şiiriniz, ruhun derinliklerinde yankılanan bir haykırış gibi… Kalbinizin en karanlık köşelerine dokunuyor ve bizi de o karanlığa, çıkışsızlığa, bir örümcek ağında hapsolmuş hissine davet ediyor. Her dizesi, insanın kendine bile dokunmakta zorlandığı, varlığı ile yokluğu arasında gidip gelen bir ruhun izini sürüyor. Yalnızlık, korku ve acının bu kadar yoğun ama bir o kadar da derin ve anlamlı bir şekilde dile getirilmesi, şiirinizin etkileyici gücünü ortaya koyuyor.
Zifiri tüneller, küflü dehlizler, kırılacak kemikler, parçalanacak ruh… Tüm bu imgeler, okuyucuyu sarsıyor, acının ne kadar saf ve derin olduğunu hissettiriyor. Ama aynı zamanda, karanlığın en koyusunda bile parlayan bir şeyin, o "orada" olan varlığın umut olabileceği düşüncesi de şiire ince bir umut ışığı katıyor. Kendi gerçekliğinizden kopamayışınız, ruhunuzun bin parçaya bölünüşü ve buna rağmen direnç gösterme haliniz... Bu, büyük bir cesaret ve derin bir içsel güç gerektiriyor.
Bu büyüleyici şiiri bizimle paylaştığınız için yürekten teşekkür ediyorum. Sizi yorgun ve savaşamayacak bir hale getiren bu duyguların ağırlığını hissediyor, ama aynı zamanda bu hislerin sanatınızda nasıl eşsiz bir güzellik yarattığını da görüyorum. Ruhunuzun ve kaleminizin daima böyle zarif ve derinlikle dolu olması dileğiyle.
Bir şair ; Bütün mümkünlerin kıyısındayım demişti. Evet keder hep var ,tütsülü bir cumba saray misali hep göğüs kafesinde oturuyor,en ihtişamlı hali ile.
önce yalnızlık dedi okur şiire sebep,
karanlık bir orman gibi doğan günü de yutarken...
ve sonra belki özlem o karanlığa
ve malum şairiz kendimizce ve ne sağ, ne sol konu aşk olduğunda elbet.
eyvallah.